İkizlerBilişim
 
  Ana Sayfa
  Ziyaretçi defteri
  ATATÜRK'ÜN Hayatı
  iletişim
  Devrimleri
  Gençlige Hitabe
  10.yıl Marşı
  İstiklal Marşı
  Anılarla Atatürk
  Vecizeler
  Atatürk Fotoğrafları
  ATATÜRK KRONOLOJİSİ
  DIŞ BASINDAN ATATÜRK
  ATATÜRK İLKELERİ
  Atatürk’ün Eserleri
  Atatürkün Anıları
  Atatürk Şiirleri
  29 Ekim şiirleri
  10 Kasım Şiirleri
  Atatürk'ün Ailesi
  ATATÜRK’ÜN TARİHE VERDİĞİ ÖNEM
  Atatürk'ün sözleri
  Üyelik
  Forum
  Haberler
  Anketler
  Nedir ?
  Nasıl Kullanılır
  Donanımları
  yazılımlar
  office
  Photoshop
  dreamweaver
  dow
  mp3
  VİDEO
  RESİM
  sobet
  format atma
  SİSTEMİ GERİ YÜKLEME
  VİSTA FORMATI
  DONANIM EKLE
  Css Nedir?
  Css Etki Yönleri
  Link Özellikleri
  Genişlik Özellikleri
  HTML-FBML-JAVA Nedir?
  Hit Arttırmanın 8 Yolu
  Siteni Google'e Ekle
  Bedava Site Aç
  Top liste
  Aşk Nedir ?
  Yeni sayfanın başlığı
  dzdf
  Yeni sayfanın başlığı44
  Üye Girişi
  Üyelik1
  metin2 site tasarımı
  Site Paketi
  Online desteek
  Yeni sayfanın başlığı123
  Css Tasarımlar
  Renkli tasarım
  Gri tasarım
  asdasd
  tasarım
  ziyertçi ıp ve bilgilerini götern kod
  İcon Arsivi
  Html Kodlar
  Yeni
  Reklam Ortalama Kodu
  Yazılı Saat Kodu
  Sol Alt Duyuru Kodu
  Yazılı Sayaç Kodları
  Bs Reklamlarını Çerçeve İçine Alma
  Online Sayac Kodu
  Değişen Site Başlığı Kodu
  Css Mesaj Kutusu
  Yukarı Çık Çapası Kodu
  Online-Offline Kodu
  Tıkladıgında Açılan Pencere Kodu
  sd
  İsrail Boykot Kodu
  Degisen Linkler Kodu
  Vakitlere Göre Değişen Mesajlar
  Yeni sayfanın başlığız
  Yeni sayfanın başlığı2
Atatürkün Anıları
Atatürkün Anıları

Gaziyi Görmeye Gelen Ana

Gazi Çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına
rastladık. Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
- Merhaba nine
Kadın Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
- Merhaba dedi.
- Nereden gelip nereye gidiyorsun?
Kadın şöyle bir duralayıp,
- Neden sordun ki, dedi. Buraların sabısı mısın? Yoksa bekçisi mi?
Paşa gülümsedi.
- Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin
malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi
nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin?
Kadın başını salladı.
- Tabii söyleyeceğim, ben Sincan'ın köylerindenim bey, otun güç bittiği,
atın geç yetişdiği kavruk köylerinden birindeyim. Bizim mıhtar bana bilet
aldı trene bindirdi, kodum Angara'ya geldim.
- Muhtar niçin Ankara'ya gönderdi seni?
- Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da... Benim iki
oğlum gavur harbinde şehit düştü. Memleketi gavurdan kurtaran kişiyi
bir kez görmeden ölmeyeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa.
Bende gün demeyip mıhtara anlatınca, o da bana bilet alıverip saldı
Angaraya, giceleyin geldimdi. Yolu neyi de bilemediğimden işte
ağşamdan belli böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.
- Senin Gazi Paşa'dan başka bir isteğin var mı?
Kadının birden yüzü sertleşti.
- Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki... O bizim vatanımızı
gurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı. Şehitlerimizin Kaynakwh webhatti.com: Atatürkün Anıları
mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun
sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşıyoruz. Şunun bunun gavur
dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı?
Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol paşam! Demek için düştüm.
Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek.
Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşayı
bulacağım yeri deyiver.
Atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı
her halinden belliydi. Bana dönerek,
- Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanımızdır... Benim köylüm, benim
vefalı Türk anamdır bu.
Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum anacığım
dedim, sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara
kadar koşturan Gazi Paşa yani Atatürk işte karşında duruyor. Köylü
kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere
fırlatıp, Atatürk'ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu.
İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana
oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü
atanın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük
bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri.
Bunu Atatürk'e uzattı;
- Tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana hediye
getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.
Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi.
Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi; Kaynakwh webhatti.com: Atatürkün Anıları
"Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin. Sonra köyüne
götürün. Giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun."

 
 
   
Bugün 35963 ziyaretçi (60183 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol